11 Şubat 2011 Cuma

Mim7: Bülent Ortaçgil - Sen

Yalan yok, zaman zaman internetten müzik indiriyorum ve paylaşıyorum vs... Ama bazı isimler vardır ki yeni albümlerini ille de para verip alırım ve bu isimlerin müzik yapmaya (maddi ya da manevi anlamda) devam etmek istemesine kendimce katkıda bulunurum... Bülent Ortaçgil de bunlardan bir tanesi... Zaten sanırım kendisini canlı performanstan ziyade albüm kayıtlarından dinlemeyi tercih ediyorum... Çünkü bugüne kadar izlediğim birkaç canlı performansında keyiften ziyade gerilim verdi (Bahar şenliği çerçevesindeki ODTÜ Stadyum konserinde "göz temasının kesilmemesini" istemişti... oldu... belki 5,000 kişi vardık yahu)...

Neyse dağıtmayalım... Büyük usta, 7 yıllık aradan sonra 2010 yılının sonunda "Sen" isimli son albümünü çıkardı... İlk dinleyişten itibaren albümün havası hoşuma gitti... Sanırım Bülent Ortaçgil, en son albümü Gece Yalanları'ndan (2003) bu yana içinde kalan şehirli sıkıntıları neredeyse tamamen atmış ve Bozburun'daki hayatından duyduğu memnuniyeti Sen'e yansımış... Buna mukabil, Gece Yalanları'ndaki sıkıntılı havadan sonra Sen'deki en karamsar sözlü şarkılar bile melodisiyle hoşa gidiyor...

Sen'deki bir başka önemli ayrıntı ise yaylıların albümü neredeyse ele geçirmiş olması... Zaten Gece Yalanları'nda ufak ufak kendisini gösteren yaylı düzenlemeleri Sen'deki her şarkıda hissediliyor... Aynı, Ortaçgil'in müzik direktörlüğünü yaptığı Zuhal Olcay'ın Başucu Şarkıları 1 ve 2 arasındaki fark gibi... Sen'deki yaylılar, albümde bulduğum pozitif havanın başlıca sebebi... Ama bazen de bu kadar usta bir ekibin elinden çıkmış şarkılar için yaylılar biraz "klişe" cümlelerde sıkışık kalmıyor değil...

Albümdeki favori şarkım Denize Doğru... Yukarıda anlattığım şehrin ve sıkıntılarının geride kalması ve denize gidişi çok güzel anlatıyor ve denizle ilişkisi nötr olan beni bile gaza getiriyor... Ayrıca Bülent Ortaçgil'in bazı şarkılarında çok güzel yaptığı kelime oyunları da burada çok keyifli bir şekilde karşımıza çıkıyor... Bir sürü şey anlatıyor ve sonunda "denize doğru" dediği zaman anlamlı bir son oluyor... Hadi minik bir kuple sunayım size...




Keza Adalar da denize duyulan sevginin bir göstergesi: "Adalar, artık dar gelir bu odalar"

Bundan başka bir de Telefon şarkısı var ki benim gibi cep telefonu manyaklığına sinir olan birisi için çok güzel bir taşlama...

Sen'e genel olarak bakarsak, mesela 2. Perde kadar bütün şarkılarıyla süper bir albüm değil ama yine de alınıp dinlenmeye fazlasıyla değer... Tavsiye ederim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...